Aylin
New member
Sosyal Hizmet Mezunu Hangi Sınava Girer? Hayattan, Emekten, Umuttan Bir Hikâye
Selam dostlar,
Bugün forumda içten bir konuyu konuşmak istiyorum. Çünkü birçok genç mezun, hatta yıllarını bu mesleğe adamış insanlar bile hâlâ aynı soruyu soruyor:
“Sosyal hizmet mezunu hangi sınava girer?”
Bu soru sadece bir kariyer rotası arayışı değil. Aynı zamanda, insanlara dokunmayı meslek edinmiş bir topluluğun geleceğini şekillendiren bir mesele. Gelin, bu konuyu hem verilerle hem de gerçek yaşam hikâyeleriyle ele alalım.
---
Sosyal Hizmet Mezunları İçin Yol Haritası: KPSS ve Ötesi
En temel cevapla başlayalım:
Sosyal hizmet mezunları kamu kurumlarında çalışmak istiyorlarsa Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS)’ye girmek zorundalar.
Ancak mesele sadece “hangi sınava girilir?” sorusundan ibaret değil — hangi hedef için, hangi alanda, hangi vizyonla girilir? sorusu da en az o kadar önemli.
KPSS lisans düzeyinde girilen bir sınav. Sosyal hizmet bölümü mezunları genellikle P3 puan türüyle değerlendirilir. Bu puan, Sosyal Hizmet Uzmanı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı personeli, belediyelerde sosyal yardım görevlisi gibi birçok kadroya yerleşmek için ana anahtardır.
2024 verilerine göre, her yıl yaklaşık 8.000 sosyal hizmet mezunu KPSS’ye giriyor, ancak bu kontenjanın yalnızca %12’si atanabiliyor. Bu rakam, rekabetin ne kadar yüksek olduğunu açıkça gösteriyor. Yani bu sınav, sadece bir bilgi yarışı değil; sabır, strateji ve umut sınavı.
---
Bir Hikâye: Derya’nın Uzun Sınav Yolu
Derya, 26 yaşında bir sosyal hizmet mezunu. Üniversitede okurken çocuk esirgeme kurumunda gönüllü olarak çalışmış. Mezun olduğunda, “Benim yerim sahada, insanların yanında” diyordu.
Ama işler o kadar kolay olmadı.
KPSS’ye ilk girdiğinde 78 puan aldı. Yetmedi. İkinci yılında 82 aldı ama ataması yine olmadı.
Bir gün bana şöyle dedi:
> “Biz insan hayatını değiştirmek istiyoruz ama sistem bize diyor ki, önce sen kendi kaderinle savaş.”
Derya’nın hikâyesi binlerce sosyal hizmet mezununun sesi aslında. Onlar bir sınava değil, bir sisteme hazırlanıyorlar. Çünkü o sistemde duygular, empati, insan sevgisi puan olarak yazılmıyor.
---
Erkeklerin Pratik Hesabı, Kadınların Topluluk Odaklı Mücadelesi
Forumda yaptığım gözlemlere göre, erkek mezunlar bu sürece daha stratejik yaklaşıyor. “Kaç puan lazım?”, “Hangi şehirde alım fazla?”, “Hangi kadrolar garanti?” gibi somut sorular soruyorlar.
Kadın mezunlar ise daha çok duygusal bağ ve toplumsal etki üzerinden konuşuyor:
“Çocuklara dokunmak istiyorum.”
“Yaşlılarla çalışmak istiyorum.”
“Kadın sığınma evlerinde fark yaratmak istiyorum.”
İki bakış da kıymetli.
Erkeklerin analitik düşüncesi sınav başarısında önemli bir avantaj yaratıyor.
Kadınların empatik gücü ise mesleğin özünü yaşatıyor.
Belki de sosyal hizmet alanının en güzel yanı, bu iki yönün birbirini tamamlaması. Çünkü bu meslek hem zihin hem yürek işi.
---
Sadece KPSS Değil: Alternatif Kariyer Yolları
Evet, KPSS bir rota. Ama tek rota değil.
Sosyal hizmet mezunlarının çalışabileceği birçok alan var:
- Belediyelerin sosyal yardım birimleri
- STK’lar ve uluslararası kuruluşlar (UNICEF, UNHCR, Kızılay, Save the Children)
- Hastaneler ve rehabilitasyon merkezleri
- Aile danışmanlık merkezleri
- Ceza infaz kurumları
Örneğin, 2023’te yapılan bir araştırmada, sosyal hizmet mezunlarının %38’i özel sektörde, %21’i sivil toplum kuruluşlarında çalışıyor. Kamu ataması bekleyenler ise %41 oranında.
Yani tablo şunu söylüyor: KPSS elbette önemli ama tek seçenek değil.
Kimi mezun uluslararası fonlara başvuruyor, kimi kendi sosyal girişimini kuruyor, kimi göçmenlerle sahada çalışarak deneyim kazanıyor.
---
Veriler Ne Diyor? Gerçekler Acı Ama Umut Da Var
Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2024 istihdam verilerine göre, sosyal hizmet alanındaki mezunların işe yerleşme oranı %59.
Bu, birçok alana göre aslında fena değil. Ancak bu oran içinde düşük ücret, proje bazlı sözleşmeler ve istikrarsız iş koşulları önemli bir yer tutuyor.
Bir başka dikkat çekici veri:
Sosyal hizmet mezunlarının %72’si kadın. Bu, alanın toplumsal duyarlılıkla ne kadar iç içe olduğunu da gösteriyor.
Ancak aynı zamanda kadınların bu meslekte daha fazla duygusal yük taşıdığını da unutmamak gerekiyor. Empatiyle çalışan biri, zamanla tükenmişliğe daha açık hale gelebiliyor.
Bu yüzden mesleki destek sistemlerinin güçlendirilmesi şart.
---
Gerçek Bir Denge Arayışı: Meslek, Sınav, İnsanlık
Sosyal hizmet mezunu olmak, sadece bir meslek değil bir duruş, bir değerler bütünü.
Evet, KPSS bu yolda bir araç ama amaç asla sadece “devlet kadrosu” değil.
Amaç, insanın insanla yeniden bağ kurduğu bir toplum yaratmak.
Bu yüzden her mezunun kalbinde iki yön var:
- Bir yanda rakamlarla, puanlarla savaşan mantık,
- Diğer yanda insan hikâyelerine dokunmak isteyen yürek.
Bu iki taraf bir araya geldiğinde, işte o zaman “sosyal hizmet” gerçekten hayat buluyor.
---
Forumdaşlara Söz Hakkı: Sizin Hikâyeniz Ne?
Şimdi sözü size bırakıyorum, çünkü bu forum sadece bilgi değil, dayanışma yeri.
- Sizce sosyal hizmet mezunlarının tek çıkışı KPSS mi olmalı?
- Devlet bu alandaki atamaları yeterince destekliyor mu?
- Kadınların duygusal emeği bu meslekte adilce karşılık buluyor mu?
- Erkek mezunların stratejik yaklaşımı, gerçekten işe yarıyor mu?
Belki hepimiz farklı şehirlerdeyiz ama aynı sorularla mücadele ediyoruz.
Birbirimizin sesini duymaya, birlikte çözüm aramaya devam edelim.
Çünkü sosyal hizmet, aslında tam da burada, bu forumda başlıyor — birinin diğerini anlamaya çalıştığı yerde.
Selam dostlar,
Bugün forumda içten bir konuyu konuşmak istiyorum. Çünkü birçok genç mezun, hatta yıllarını bu mesleğe adamış insanlar bile hâlâ aynı soruyu soruyor:
“Sosyal hizmet mezunu hangi sınava girer?”
Bu soru sadece bir kariyer rotası arayışı değil. Aynı zamanda, insanlara dokunmayı meslek edinmiş bir topluluğun geleceğini şekillendiren bir mesele. Gelin, bu konuyu hem verilerle hem de gerçek yaşam hikâyeleriyle ele alalım.
---
Sosyal Hizmet Mezunları İçin Yol Haritası: KPSS ve Ötesi
En temel cevapla başlayalım:
Sosyal hizmet mezunları kamu kurumlarında çalışmak istiyorlarsa Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS)’ye girmek zorundalar.
Ancak mesele sadece “hangi sınava girilir?” sorusundan ibaret değil — hangi hedef için, hangi alanda, hangi vizyonla girilir? sorusu da en az o kadar önemli.
KPSS lisans düzeyinde girilen bir sınav. Sosyal hizmet bölümü mezunları genellikle P3 puan türüyle değerlendirilir. Bu puan, Sosyal Hizmet Uzmanı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı personeli, belediyelerde sosyal yardım görevlisi gibi birçok kadroya yerleşmek için ana anahtardır.
2024 verilerine göre, her yıl yaklaşık 8.000 sosyal hizmet mezunu KPSS’ye giriyor, ancak bu kontenjanın yalnızca %12’si atanabiliyor. Bu rakam, rekabetin ne kadar yüksek olduğunu açıkça gösteriyor. Yani bu sınav, sadece bir bilgi yarışı değil; sabır, strateji ve umut sınavı.
---
Bir Hikâye: Derya’nın Uzun Sınav Yolu
Derya, 26 yaşında bir sosyal hizmet mezunu. Üniversitede okurken çocuk esirgeme kurumunda gönüllü olarak çalışmış. Mezun olduğunda, “Benim yerim sahada, insanların yanında” diyordu.
Ama işler o kadar kolay olmadı.
KPSS’ye ilk girdiğinde 78 puan aldı. Yetmedi. İkinci yılında 82 aldı ama ataması yine olmadı.
Bir gün bana şöyle dedi:
> “Biz insan hayatını değiştirmek istiyoruz ama sistem bize diyor ki, önce sen kendi kaderinle savaş.”
Derya’nın hikâyesi binlerce sosyal hizmet mezununun sesi aslında. Onlar bir sınava değil, bir sisteme hazırlanıyorlar. Çünkü o sistemde duygular, empati, insan sevgisi puan olarak yazılmıyor.
---
Erkeklerin Pratik Hesabı, Kadınların Topluluk Odaklı Mücadelesi
Forumda yaptığım gözlemlere göre, erkek mezunlar bu sürece daha stratejik yaklaşıyor. “Kaç puan lazım?”, “Hangi şehirde alım fazla?”, “Hangi kadrolar garanti?” gibi somut sorular soruyorlar.
Kadın mezunlar ise daha çok duygusal bağ ve toplumsal etki üzerinden konuşuyor:
“Çocuklara dokunmak istiyorum.”
“Yaşlılarla çalışmak istiyorum.”
“Kadın sığınma evlerinde fark yaratmak istiyorum.”
İki bakış da kıymetli.
Erkeklerin analitik düşüncesi sınav başarısında önemli bir avantaj yaratıyor.
Kadınların empatik gücü ise mesleğin özünü yaşatıyor.
Belki de sosyal hizmet alanının en güzel yanı, bu iki yönün birbirini tamamlaması. Çünkü bu meslek hem zihin hem yürek işi.
---
Sadece KPSS Değil: Alternatif Kariyer Yolları
Evet, KPSS bir rota. Ama tek rota değil.
Sosyal hizmet mezunlarının çalışabileceği birçok alan var:
- Belediyelerin sosyal yardım birimleri
- STK’lar ve uluslararası kuruluşlar (UNICEF, UNHCR, Kızılay, Save the Children)
- Hastaneler ve rehabilitasyon merkezleri
- Aile danışmanlık merkezleri
- Ceza infaz kurumları
Örneğin, 2023’te yapılan bir araştırmada, sosyal hizmet mezunlarının %38’i özel sektörde, %21’i sivil toplum kuruluşlarında çalışıyor. Kamu ataması bekleyenler ise %41 oranında.
Yani tablo şunu söylüyor: KPSS elbette önemli ama tek seçenek değil.
Kimi mezun uluslararası fonlara başvuruyor, kimi kendi sosyal girişimini kuruyor, kimi göçmenlerle sahada çalışarak deneyim kazanıyor.
---
Veriler Ne Diyor? Gerçekler Acı Ama Umut Da Var
Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2024 istihdam verilerine göre, sosyal hizmet alanındaki mezunların işe yerleşme oranı %59.
Bu, birçok alana göre aslında fena değil. Ancak bu oran içinde düşük ücret, proje bazlı sözleşmeler ve istikrarsız iş koşulları önemli bir yer tutuyor.
Bir başka dikkat çekici veri:
Sosyal hizmet mezunlarının %72’si kadın. Bu, alanın toplumsal duyarlılıkla ne kadar iç içe olduğunu da gösteriyor.
Ancak aynı zamanda kadınların bu meslekte daha fazla duygusal yük taşıdığını da unutmamak gerekiyor. Empatiyle çalışan biri, zamanla tükenmişliğe daha açık hale gelebiliyor.
Bu yüzden mesleki destek sistemlerinin güçlendirilmesi şart.
---
Gerçek Bir Denge Arayışı: Meslek, Sınav, İnsanlık
Sosyal hizmet mezunu olmak, sadece bir meslek değil bir duruş, bir değerler bütünü.
Evet, KPSS bu yolda bir araç ama amaç asla sadece “devlet kadrosu” değil.
Amaç, insanın insanla yeniden bağ kurduğu bir toplum yaratmak.
Bu yüzden her mezunun kalbinde iki yön var:
- Bir yanda rakamlarla, puanlarla savaşan mantık,
- Diğer yanda insan hikâyelerine dokunmak isteyen yürek.
Bu iki taraf bir araya geldiğinde, işte o zaman “sosyal hizmet” gerçekten hayat buluyor.
---
Forumdaşlara Söz Hakkı: Sizin Hikâyeniz Ne?
Şimdi sözü size bırakıyorum, çünkü bu forum sadece bilgi değil, dayanışma yeri.
- Sizce sosyal hizmet mezunlarının tek çıkışı KPSS mi olmalı?
- Devlet bu alandaki atamaları yeterince destekliyor mu?
- Kadınların duygusal emeği bu meslekte adilce karşılık buluyor mu?
- Erkek mezunların stratejik yaklaşımı, gerçekten işe yarıyor mu?
Belki hepimiz farklı şehirlerdeyiz ama aynı sorularla mücadele ediyoruz.
Birbirimizin sesini duymaya, birlikte çözüm aramaya devam edelim.
Çünkü sosyal hizmet, aslında tam da burada, bu forumda başlıyor — birinin diğerini anlamaya çalıştığı yerde.