Disleksi zihinsel engel midir ?

Dilan

Global Mod
Global Mod
Disleksi: Zihinsel Engel mi, Yoksa Farklı Bir Zihin Yapısı mı?

Merhaba arkadaşlar! Bugün, disleksi konusunda düşündürmeye ve tartışmaya açık bir hikâye paylaşacağım. Disleksi hakkında hepimizin kafasında bir sürü soru var: Zihinsel bir engel mi? Yoksa sadece farklı bir şekilde çalışan bir zihin mi? Bu sorunun cevabı, herkesin yaklaşımına göre değişebilir. Benim içinse, bu sorunun cevabını bulmaya çalışan bir hikaye iyi bir başlangıç olabilir. Hikâyemi okuduktan sonra, bu konuda fikirlerinizi merak ediyorum. Hadi gelin, birlikte keşfedelim.

Hikâyenin Başlangıcı: Farklı Bir Zihin, Farklı Bir Dünya

Bir zamanlar, küçük bir kasabada, her biri kendi dünyasında kaybolmuş gibi yaşayan birkaç çocuk vardı. Onlardan biri de Efe’ydi. Efe, okula başladığı günden itibaren harfleri ve sayıları birbirine karıştırıyordu. Öğretmeni, Efe’nin yazdığı metinlere baktığında, sadece birkaç kelimenin doğru olduğunu görüyordu. Diğer tüm harfler yer değiştirmiş, kelimeler karışmıştı.

Efe'nin annesi, bu durumu başta fark etti ama öğretmeni ve okul yönetimi "Efe'nin çok çalışması gerektiğini" söylüyordu. Bir gün, annesi Efe’ye gözyaşları içinde sarıldı ve ona, “Bazen insanlar farklı şekilde düşünürler, senin zihnin de biraz farklı çalışıyor olabilir,” dedi. Ama Efe’nin zihnindeki bu farklılık, okulda başarılı olamamanın, dersleri takip edememenin verdiği sıkıntılarla birleşti.

Efe, belki de her şeyin geçici olduğunu, bir gün düzeleceğini düşünerek, kendi başına çözüm aramaya başladı. Ancak hiçbir şey onu rahatlatamıyordu. İşte tam o sırada, kasabaya yeni gelen bir kadın öğretmen, Efe’nin hayatına dokunmaya karar verdi.

Kadınların Empatik ve İlişkisel Yaklaşımı: Öğretmen Elif

Yeni öğretmen Elif, kasabaya ilk geldiği gün, okulda herkesin fark ettiği bir şekilde Efe'ye yaklaşmıştı. Diğer öğrenciler harfleri doğru yazarken, Efe’nin kâğıdında hâlâ karmaşık harfler vardı. Ama Elif, Efe’ye hiç öyle bakmadı. Onun yerine, Efe’nin zihin yapısını anlamak için bir köprü kurmaya karar verdi.

Efe’nin en sevdiği şey, doğa yürüyüşleriydi. Elif, her fırsatta Efe ile birlikte yürüyüşlere çıkıyor, ona sakin bir ortamda harfleri, kelimeleri ve onların anlamlarını anlatıyordu. Elif, Efe’ye bazen kitaplar yerine resimler göstererek, öğrenmenin sadece kitapla sınırlı olmadığını öğretiyordu. Bu süreçte, Efe’nin kaybolmuş gibi hissettiği o dünyayı yeniden keşfetmesine yardımcı oldu.

Kadınların ilişkisel yaklaşımları, insanlara daha empatik ve kişisel bir şekilde yaklaşmalarını sağlar. Elif, Efe’ye zaman ayırarak, onun yanında olduğu sürece başarısızlıklarının ona sadece öğretici bir deneyim sunduğunu gösterdi. Elif’in yaklaşımı, toplumsal olarak kadınların daha çok "destekleyici" ve "empatik" roller üstlendiği bir dünyayı yansıtıyordu.

Efe, zamanla harflerin kaybolmadığını, sadece farklı bir şekilde düzenlendiğini fark etti. Bu ona, “belki farklıyım ama bu durum beni kötü yapmaz” hissi verdi. Elif’in ona sunduğu empati ve anlayış, Efe’nin zihinsel engel değil, yalnızca farklı bir zihin yapısına sahip olduğuna inanmasını sağladı.

Erkeklerin Çözüm Odaklı ve Stratejik Yaklaşımı: Baba Ahmet

Efe’nin babası Ahmet, çocuklarının başarıları konusunda oldukça stratejik bir yaklaşım sergileyen bir adamdı. Okula başladığı günden itibaren Efe’nin başarılı olabilmesi için çok çalışması gerektiğini düşündü. Ancak, Efe’nin zorlanmaya başladığını görünce, Ahmet de bir çözüm arayışına girdi.

Ahmet, Efe'nin öğrenme sürecinde daha verimli olabilmesi için farklı eğitim yöntemleri üzerinde düşünmeye başladı. Kendi işinde, her zaman planlı ve çözüm odaklı bir yaklaşım benimsemişti. Bu yüzden Efe için özel eğitim alabileceği bir yer arayışına girdi. Ahmet’in stratejik bakış açısı, onu oğlunun eğitimi konusunda en iyi çözümü bulmaya itiyordu.

Bir gün, bir eğitim merkezine gitmeye karar verdiler. Burada, disleksi üzerine uzmanlaşmış bir eğitmenle tanıştılar. Eğitmen, Efe'ye özgü öğrenme tarzını anlamaya çalıştı ve Ahmet’e, "Efe’nin zihni farklı çalışıyor. Bu bir engel değil, sadece başka bir yol," dedi.

Ahmet, önce biraz tereddüt etti ama sonra, çözümün bulunduğunu gördü. Efe’nin eğitimini daha stratejik bir şekilde planlayarak, ona disleksiye uygun tekniklerle nasıl daha etkili öğrenebileceğini öğretti. Ahmet’in çözüm odaklı yaklaşımı, Efe’nin tekrar umudunu bulmasını sağladı.

Erkeklerin çözüm odaklı ve stratejik bakış açıları, genellikle sorunları çözmeye yönelik bir yol haritası oluşturur. Ahmet’in Efe’ye disleksi konusunda sunduğu çözüm, onun başarısızlıklarının geçici değil, çözülmesi gereken bir problem olduğuna inanmaya başlamasını sağladı.

Birlikte Öğrenmek: Farklılıklar Bir Engel Değil

Hikâyenin sonunda, Efe ve ailesi birlikte öğrendiler: Disleksi, bir engel değil, sadece farklı bir öğrenme biçimidir. Elif’in empatik yaklaşımı, Ahmet’in çözüm odaklı bakış açısı ve Efe’nin kararlılığı, birlikte daha güçlü bir öğrenme süreci oluşturdu. Zihinsel engel mi, yoksa farklı bir zihin yapısı mı? Belki de her iki bakış açısının birleşimi, Efe’nin gelişimi için en sağlıklı yolu sundu.

Forumda sizlerle bu hikâyeyi paylaştım çünkü disleksi hakkında farklı bakış açıları olduğunu düşünüyorum. Kadınlar ve erkekler, disleksi gibi durumlarla başa çıkarken farklı şekillerde yaklaşabiliyorlar. Peki, sizce disleksi bir engel midir, yoksa sadece farklı bir öğrenme biçimi mi? Kadınlar ve erkekler, bu duruma nasıl yaklaşıyorlar? Bu konuda deneyimlerinizi paylaşmak ister misiniz?