Mal varlığı ne demek ?

Irem

New member
Mal Varlığı Nedir? Kendi “Zenginlik” Yolculuğumuza Çıkıyoruz!

Bir gün bir arkadaşım bana dedi ki: “Yalnızca fiziksel değil, ruhsal mal varlığımı da artırmak istiyorum.” Ben de hemen cevabımı verdim: “O zaman yoga yap, meditasyon yap ama önce birkaç milyonluk villa al, sonra ‘ruh zenginliği’ne geçersin!” Şaka bir yana, mal varlığı deyince çoğumuzun aklına hemen hesaplar, arabalar, evler gelir. Ama aslında mal varlığı dediğimiz şey sadece yüklü miktarda para ve taşınmazlardan ibaret değil. Herkesin mal varlığı farklı şekillerde tanımlanabilir. Kimisi zenginliği lüks markalarla, kimisi ise zamanla, deneyimle ölçer. Gelin, “mal varlığı”nı bir de bu açıdan ele alalım ve merak edilen sorulara eğlenceli bir şekilde yaklaşalım.

Mal Varlığı: Sadece Para mı? Hadi Gelin Konuyu Kapsamlı Ele Alalım

Mal varlığı, temel anlamıyla, bir kişinin sahip olduğu tüm değerli varlıkların toplamıdır. Bu, ev, araba, banka hesaplarındaki paralar ve hatta altın gibi taşınması kolay değerli eşyalar olabilir. Ama bence mal varlığı sadece fiziksel şeylerle sınırlı değil. Zihinsel ve duygusal sermaye de bir tür mal varlığıdır. Sıkça duyduğumuz “görgü kuralları” ve “olgunluk” gibi unsurlar da, aslında bir nevi içsel mal varlığımızı oluşturur, değil mi? Mesela, bankada milyonlarca lira olan birinin sabahları kahvesini döküp tüm sabahını berbat etmesi, birikmiş mal varlığını eksiltir gibi geliyor bana.

Öte yandan, işin stratejik kısmına gelirsek… Erkekler çoğunlukla mal varlığını parayla, taşınmazla, araba ile ölçer. Çünkü erkeklerin genellikle stratejik düşünme ve çözüm odaklı yaklaşım benimsediklerini biliyoruz. Onlar için mal varlığı, hayatı bir adım önde oynamanın, geleceğe yatırım yapmanın bir yolu. Ama kadınlar için durum biraz farklı olabilir. Kadınlar, ilişkilerinde ve sosyal yaşamlarında birikimlerini de düşünerek hareket ederler. Onlar için mal varlığı, başkalarıyla kurdukları bağlar, empati, güven gibi soyut kavramlarla da şekillenir. Yani mal varlığı, sadece “şu kadar param var” demek değil, aynı zamanda çevremizle kurduğumuz ilişkiler ve deneyimlerin birikimidir.

Fiziksel Mal Varlığı: Bankadaki Para, Evler ve Arabalar!

Fiziksel mal varlığı dediğimizde aklımıza önce tabi ki taşınmazlar gelir. Evler, arabalar, arsalar… Sadece maddi açıdan zenginlik değil, aynı zamanda bu tür varlıklar, bir kişinin sosyal statüsünü de simgeler. Pek çok insanın hayali, bir gün büyük bir malikaneye sahip olmak, süper lüks bir araba almak olabilir. Ama şunu da unutmamak gerek: Gerçekten mutlu eden, tatmin eden şeylerin genellikle maddi değil manevi değerler olduğunu söyleyenler de var. Örneğin, küçük ama şirin bir apartman dairesinde, sevdiğiniz insanlarla geçireceğiniz mutlu anlar, milyonlarca dolarlık villada tek başına geçireceğiniz gecelerden çok daha değerli olabilir.

Bununla birlikte, fiziksel mal varlığı bazen çok hızlı bir şekilde artıp azalabilir. Bu, daha çok ekonomik faktörlere, ticaret stratejilerine ve dünya genelindeki finansal değişimlere bağlıdır. Ancak, birikmiş bir ev ya da araba, çoğu zaman kıymetli bir varlık olarak kalır. Pek çok erkek, özellikle finansal bağımsızlık için taşınmaz yatırımlarına büyük önem verir. “Ev almak” deyince çoğu zaman sadece kendi hayatlarını değil, çocuklarının veya torunlarının geleceğini de planlarlar. Ama dikkat edin, mal varlığı sadece “kendi bindiğiniz arabaya” bağlı değil. Kimi zaman bir başkasının başını sokabileceği güvenli bir ev yapmak da gerçek zenginliktir.

Soyut Mal Varlığı: Ruhsal ve Zihinsel Birikimlerimiz

Peki, ya soyut mal varlığı? Herkesin, bireysel olarak sahip olduğu farklı birikimler vardır. İnsan ilişkileri, sosyal bağlar, duygu yoğunluğu, kültürel birikim… Bunlar da birer mal varlığı değil midir? Kadınlar, özellikle sosyal ve empatik yönlerini kullanarak başkalarıyla bağ kurma konusunda son derece başarılı olabilirler. Bu da bir tür "sosyal mal varlığı"dır. Kimi zaman arkadaşlarla paylaşılan bir anı, birinin duygusal yükünü hafifletmek, hayatınızda önemli bir yer tutar. Bu tür bir mal varlığı genellikle parayla ölçülmez ama her zaman geri dönüşü vardır.

Mesela, bir kadın ya da erkek, yıllar içinde biriktirdiği tecrübelerle dolu bir kitap gibi; ne kadar çok insan tanır, ne kadar çok konuda bilgi sahibi olursa, o kadar zenginleşir. Bilgi de bir tür mal varlığıdır. Her yeni öğrendiğiniz şey, ruhsal bankanıza yatırdığınız yeni bir değer gibi düşünülebilir. Belki de bu yüzden, sık sık karşımıza çıkan “en değerli şey deneyimlerdir” sözü, tam olarak bunun altını çizer. Zihinsel birikim, kimsenin elinden alamayacağı bir mal varlığıdır.

Mal Varlığını Ölçerken Ne Göz Önünde Bulundurulmalı?

Hadi şimdi biraz gerçekçi olalım: Mal varlığı dediğimizde sadece fiziksel unsurları değil, aynı zamanda ruhsal, sosyal ve kültürel birikimlerimizi de göz önünde bulundurmalıyız. Milyonlarca lira paranız olsa da, sağlıklı bir yaşam süremiyorsanız, gerçek anlamda zengin misiniz? Belki de mal varlığımızın gerçek ölçütü, etrafımızdaki insanlarla olan ilişkilerimiz ve sağlıklı, dengeli bir yaşam sürme kapasitemizdir.

Herkesin mal varlığı farklıdır. Örneğin, birinin mal varlığı haftada 2 gün özgürlük ve dinginlikken, diğerinin mal varlığı son model bir arabada hissettiği hız ve adrenalin olabilir. Belki de hiç kimse için doğru tek bir mal varlığı ölçütü yoktur. O zaman, belki de asıl sorulması gereken soru şu: Gerçekten “zengin” olmak için neye sahip olmalıyız? Fakat bu, sadece maddi birikimle ilgili değil, aynı zamanda hayatta neyi nasıl değerlendirdiğimizle ilgilidir. Hadi siz de düşünün, sizin için mal varlığı ne ifade ediyor?

Sonuç: Zenginlik İçsel Mi Dışsal Mı?

Sonuçta mal varlığı sadece banka hesapları ve gayrimenkullerle sınırlı değil. Zihinsel ve sosyal bağlar da bu zenginlik anlayışına dahil. Gerçekten zengin olmak ne demek? Şu kadar paranız olması mı? Yoksa sevdiğiniz insanlarla geçirdiğiniz değerli anlar mı? Belki de cevap, her ikisinin de bir arada olduğu dengeli bir yaşamda gizlidir. Sizin mal varlığınız nasıl şekilleniyor? Hem maddi hem manevi açıdan değerlendirildiğinde, en büyük zenginliğiniz ne olurdu?